PLAKASI : 13
İLÇELERİ : Merkez, Adilcevaz, Ahlat, Güroymak, Hizan, Mutki, Tatvan
HAVAALANI : Yok
BÖLGE : Doğu Anadolu
GENEL BİLGİLER : Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat Bölümü ile Yukarı Murat-Van Bölümündeki Bitlis, 410 33' – 430 11' doğu boylamları 370 54'- 380 58' kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Bitlis ili, İstanbul, Ankara, İzmir gibi ülkemizin önemli sanayi ve ticaret merkezleri konumundaki illere oldukça uzak bir mesafededir. Bitlis'in genel olarak yüzölçümü 6.707 km2 dir. Bu rakama Van Gölü'nün Bitlis ili sınırları içerisinde kalan 1.876 km2 lik kısmı ve diğer göl yüzeyleri de dahil edildiğinde ilin yüzölçümü 8.645 km2 olmaktadır. Bitlis bu yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1'ini, Doğu Anadolu Bölgesi topraklarının ise %5,5' ini kapsamaktadır. Bitlis ilinin topoğrafyasını Van Gölü'nün güneyinde ve kuzeyinde bulunan, genellikle volkanik bir yapı gösteren dağlar ile bunların üzerindeki düzlükler belirler. İlin güneyindeki dağlar Güneydoğu Toroslar'ın uzantısı biçimindedir. Bunlar Van Gölü'nün hemen yakınından doğan akarsu vadileriyle parçalanmıştır.Topoğrafik yapı bakımından il topraklarının %71'ini dağlar, %16' sını platolar, %3'ünü yaylalar ve %10'unu da ovalar oluşturmaktadır. İlimizin merkez ilçe ile beraber toplam 8 belde, 334 köy ve 290 mezrası mevcut olup, köylerin 245'i orman köyüdür. İlimiz topoğrafyasının dağlık ve engebeli olması nedeniyle yerleşim alanları dağınık bir şekildedir.
KOMŞU İLLER : Doğudan Van ili ve Van gölü, güneyden Siirt ve Batman, batıdan Muş, ve kuzeyden Ağrı illeri ile çevrilidir.
TARİHİ VE COĞRAFYASI
Bitlis tarihinin en mühim hususiyeti on üç asırdır Müslüman devletlerin elinde bulunan bir il olmasıdır. Daha önceki asırlarda bu bölgeye Hurrililer, Mitanniler, Asurlular, Babilliler, Medler, Persler Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar hakim olmuşlardır. Hazret-i Ömer zamanında, 641 senesinde İyad bin Ganem Bitlis'i ve kalesini fethetmiştir. Birkaç defa, İslam Devleti Bizanslılar arasında el değiştirmiş ise de Hamdani ve Mervani emirlikleri altında İslam hakimiyeti devam etmiştir. 1071'den önce Mervaniler, Selçuklu Devletine tabi olmuşlardır. 1071 Malazgirt Savaşından sonra Melikşah, Bitlis'i Dilmaçoğlu Mehmed Bey emrine verdi. Dilmaçoğluları Beyliği (1084-1192) kuruldu. Beylik, kısa bir müddet sonra Ahlatşahların idaresine girdi. 1207 yılına kadar Ahlatşahların idaresinde kalan bölge, 13. asırda Eyyubiler, Harezmşahlar, Moğollar, İlhanlılar ve Celayirliler tarafından ele geçirildi ise de, Türk beyleri bölgeyi idareye devam ettiler.
Çağlarboyu Bitlis Ortadoğunun stratejik bir bölgesi olarak sık sık el değiştirmiştir. Hazret-i Ömer'in Bitlis fethinden sonra, devamlı olarak İslam ülkelerinin elinde bir serhat şehri olarak kalmıştır. Selçuklulara bağlı Artukoğulları ile Eyyubiler, Haçlı seferlerine karşı Bitlis'i korumuşlardır. Bitlis bir ara Timur Devletine tabi olmuştur. On dördüncü asır başında Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safevilerin eline geçmiştir. 1514 senesinde Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Han, Safevi Şah İsmail'i Çaldıran'da yenince, Bitlis Osmanlı toprağı olmuştur. Van Beylerbeyliğine bilahare Erzurum Beylerbeyliğine bağlanmıştır. Tanzimattan sonra eyalet olmuştur. Bir ara Muş'a bağlanmıştır. Birinci Dünya Harbinde Rusların istilasına uğramış ve çekilmelerinden sonra Ermeni çeteleri Bitlis'i tahrip etmiş ve katliamlar yapmıştır. Cumhuriyet devrinde 1929-1936 arasında idari sebeplerle (nüfus azlığı gibi) Muş'a bağlanmışsa da sonra yeniden il olmuştur.
FESTİVALLER
1. Hıdırellez: Her yılın 6 Mayıs günü, baharın başlangıcı olarak, kabul edilerek kutlanılan şenlikler yapılan bir gündür.
2. 8 Ağustos Bitlis’in Kurtuluşu: 8 Ağustos 1916 tarihinde ilimizin düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü, her yıl büyük bir coşku ile kutlanır.
3. Tatvan Doğu Anadolu Fuarı: 30 Haziran / 24 Temmuz tarihleri arası, il ve ilçelerin çeşitli kuruluşları ile katıldığı, değişik eğlence programlarının yapıldığı bir aylık süre ile açık kalan bir fuardır.
4. Nemrut Yanardağı Yayla Şenliği: Her yıl 07-14 Temmuz tarihleri arasında Nemrut Kalderasında Yayla Şenlikleri düzenlenir.
5. Ahlat Kültür Haftası: 23-25 Ağustos tarihleri arasında Ahlat’’ın tarih ve kültürünün tanıtımı amacıyla hafta boyunca çeşitli kültürel ve sosyal faaliyetler yapılır.
6. Adilcevaz Ceviz Festivali: Her yıl Ekim ayında ilk haftası bir gün olarak, Adilcevaz İlçesinin ve Adilcevaz Cevizinin tanıtılması amacıyla yapılan festivaldir.
7. Atatürk’ün Bitlis’e Teşrifleri: Atatürk’ün İlimiz’e teşrifleri olan 13 Kasım 1916 tarihinin yıldönümünde, bu mutlu gün büyük bir törenlerle kutlanır.
8. Bitlis Beş Minare Uluslararası Film Festivali: Bitlis’in kültürel zenginliğini sanatla bir araya getiren Bitlis Beş Minare Uluslararası Film Festivalinde, film ve belgesel gösteriminin yanı sıra tiyatro, söyleşiler, kültürel geziler ve açık hava etkinlikleri de yer almaktaddır.
9. Bitlis Kar Festivali: Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) kampüsündeki kayak merkezinde düzenlenen festivalde öğrenciler, halay çekerek, kayak takımları ve kızaklarla kayarak eğlenmektedir.
GEZİ REHBERİ
1. Bitlis Kalesi
Şehrin adını aldığı Büyük İskender’in komutanlarından Badlis tarafından yaptırılmıştır. (MÖ.312). Bitlis suyunun kollarından iki derenin birleştiği yerde, yalçın bir kaya bloğu üzerindedir. Doğudan batıya doğru uzanmış müstahkem bir mevkiidir. Çevresi 2800 metre (4000 adım) olan kale, 56 metre yüksekliğinde ve 7 metre genişliğinde olup, üstünde muhteşem bir han sarayı ile 300 ev, 1 han, 1 camii ve 1 minaresinin bulunduğu, yine surları pek sağlam olmayan kalenin kuzey tarafında aşağıya nehre bakan üç kat demir kapısı bulunan bir çarşı, bir bedesten ve bir kaç yüz evin bulunduğu kaydedilmektedir.
Kale, çepeçevre 670 mazgalla tahkim edilmiştir. Bu açık mazgalların altında birer de kapalı mazgal delikleri vardır. Kaleye çıkılması zor ve sarp bir tepe üzerinde yapıldığından, çevresinde savunma hendeği yoktur. Kalede gözetleme kulelerinin, erzak ve cephane dolu mağaraların bulunduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Günümüzde sadece kale mevcut olup zaman zaman yapılan onarımlarla muhteşem görünüşünü kaybetmemiştir. Kaleden ayrı olarak, Dideban Tepesi üzerinde birde kule olduğu ibilinmektedir. Bitlis’in dağlık mahallelerine hakim bir konumda bulunan bu kulenin sadece kalıntıları bulunmaktadır. Evvelce buranın, kaleye işaret veren bir gözetleme yeri olduğu tahmin edilmektedir.
Nasıl Gidilir: Bitlis il merkezinde bulunmaktadır.
Adres: Bitlis İl merkezi
2. Emir Bayındır Kümbeti
Çevresindeki sekiz kısa sütun sebebiyle halk arasında Parmaklıklı Kümbet adıyla da anılan Bayındır Bey Kümbeti 1481 yılında vefat eden Bayındır Bey için yaptırılmıştır. Bayındır Bey, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın torunu, Rüstem Bey’in oğludur.
Üst tarafta yapıyı çepeçevre dolanan kitabede Bayındır Bey’in 886 Ramazan’ında (Kasım 1481) öldüğü belirtilmiş ve unvanları ile hayatı anlatılmıştır. Bayındır Bey’in ölümü üzerine eşi Şah Selime Hatun tarafından yaptırılan kümbetin mimarının, mescidin yan duvarında kitabesi bulunan Baba Can olduğu düşünülmektedir.
Kare kaide üzerinde, cenazelik katının pahlanması ile onikigen gövdeye geçilmiş kesme taştan yapılmıştır.
İçten kubbe örtülü gövdenin üstünde konik bir külâh yer alır. Gövdede geometrik süslemenin hâkim olduğu bordürler, kuşaklar ve nişler taş işçiliğini zenginleştirmektedir.
Dıştaki geometrik ve bitkisel süslemeye paralel olarak yarı açık iç mekânda da özellikle mihrap nişi ve duvarlarda yer alan bezemeler dikkat çekecek zenginliktedir.
Nasıl Gidilir: Bitlis İli, Ahlat İlçesi'nde bulunmaktadır. İl merkezinden araçlarla gidilebilir.
Adres: Bitlis İli, Ahlat İlçesi
3. Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı Ören Yeri
Anadolu’ya giriş kapısının en önemli noktası olan, doğu-batı sentezinin kavşak noktası konumundaki Ahlat, gerek coğrafi gerek tarihi özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. XIII. yüzyılda “Belh (Afganistan) ve Buhara (Özbekistan)” ile İslam Dünyasının 3 büyük ilim, kültür ve sanat merkezinden biri olmuş ve Kubbet-ül İslam unvanını alarak önemini daha da arttırmıştır.
Geçmişi Neolitik Çağlara dayanan Ahlat, MÖ 4000’lerde Hurriler ile başlayıp Osmanlılar'a kadar çeşitli devletlerin idaresinde kalmıştır. Anadolu’nun kapısının Türklere açıldığı tarih olan 1071’den sonra ise, doğudan batıya geçişi sağlayan bir üs konumuna gelmiştir. XII. yüzyılın başlarından itibaren de “Ahlatşahlar” adıyla anılan Selçukluların bir kolunun başkenti olmuştur.
Ahlat, stratejik önemi ve sahip olduğu doğal güzellikleri ile tarihin her döneminde çeşitli uygarlıklara merkezlik yapmıştır. Şehir Bizanslılar Döneminde “Khlat”; Süryaniler Döneminde “Khelath”; Araplar Döneminde “Halat”, İranlılar ve Türkler Döneminde ise “Ahlat” olarak telaffuz edilmiştir.
Ahlat’ın sahip olduğu güzelliklerin yanı sıra bünyesinde barındırdığı birçok kümbet, türbe, hamam, zaviye, bezirhane, çeşme, kale, mezarlık, cami, sivil konut, arkeolojik alan, akıt ve mağaralar gibi tarihi yapılarıyla adeta bir açık hava müzesi niteliğindedir. Bu tarihi yapıların en önemlilerinin başında ise “Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı Ören Yeri” gelmektedir.
Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı Ören Yeri, Ahlat’ta bulunan bir çok tarihi mezarlık içerisinde en büyük ve en önemli olanıdır. Mezarlıkta, dönemin ünlü sanatkârların eserleri bulunmaktadır. 210.000 metrekarelik bir alanı kaplayan Meydan Mezarlığı, Türk-İslam Mezarlıkları içerisinde büyüklük açısından dünyada 3. sırada, ülkemiz de ise ilk sırada yer almaktadır.
Tarihin önemli kaynakları arasında yer alan mezar taşları ait oldukları toplumların inançlarını, sanat anlayışlarını, sosyal ve kültürel yapılarını yansıtırlar. Mezar taşları Türklerin yerleşme ve yayılma alanlarını göstermesi açısından da büyük önem taşımaktadır. Selçuklu Mezarlığı’nda yer alan mezar tiplerine bakıldığında Şahideli sandukalı, Sandukalı ve Akıt olmak üzere 3 tip mezar görülmektedir.
Mezar taşlarının doğu yüzünde medfunun kimlik bilgileri, bazı örneklerde ise medfunun nereden geldiği ve mesleki bilgiler yer almaktadır. Ayrıca, Orta Asya Türk kültüründe görülen çift başlı ejder motifi, değişik sıra ve örgülerde mukarnas süslemeleri de yer almaktadır. Batı yüzünde ise, mezar taşını yapan sanatkârın adı, Kuran-ı Kerim’den ayetler ile palmet, kandil, geometrik motifler ve bitkisel süslemeler bulunmaktadır. Sanduka kısmında ise daha çok ölümü hatırlatan Hadis-i Şerifler yer almaktadır.
Ahlat’taki Selçuklu mezar taşları ile Orhun Abideleri'nin benzerliği, Orta Asya Türk kültürünün Ahlat’ta devam ettiğini ve bu kültürün burada kalmayıp Ahlat’tan Anadolu’ya yayıldığını göstermesi açısından önemlidir.
Nasıl Gidilir: İki Kubbe, Ağrı Bitlis Yolu, 13400 Ahlat/Bitlis
Adres: İki Kubbe, Ağrı Bitlis Yolu, 13400 Ahlat/Bitlis
4. Ahlat Sahil Kalesi
İran seferinden dönen Kanuni Sultan Süleyman, Ahlat’a gelip bütün atalarını ziyaret ederek, Ahlat’ın mamur olması için Zal Paşa ile Mimar Sinan’a sağlam bir kale inşası buyruğu verir. Ahlat harabesi güneyinde, göl kenarında bulunan alana H.965 yılında bizzat Kanuni'nin tarif ettiği şekilde inşa edilen bu kale, dörtgen biçimde olup, etrafı üç bin adım, duvarları pek yüksek değildir. On üç kuleden ibaret kalenin, hendeği de pek derin olmayıp, geniş ve sağlam duvarlardan yapılmıştır. Göl kenarına bakan üç kat sağlam demir kapısı olup, içinde 350 ev, bir camii, bir hamam, bir han, yirmi kadar dükkan bulunduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Günümüzde sadece kale mevcut olup, içindeki yapılara kalıntılara da rastlamak mümkündür.
Nasıl Gidilir: Bitlis İli, Ahlat İlçesi'nde bulunmaktadır. İl merkezinden araçlarla gidilebilir.
Adres: Bitlis İli, Ahlat İlçesi
5. İskender Paşa Camii
Eski Ahlat Kales'nde bulunmaktadır. Kitabesine göre H.992 (M.1584) tarihinde İskender Paşa tarafından, muhtemelen Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Yavuz Sultan Selim zamanında inşa edilen camii, Kanuni Sultan Süleyman döneminde genişletilmiştir. Camii iç ve dış yapılışı itibariyle Osmanlı Mimarisinin tipik bir örneğini teşkil etmektedir.
Nasıl Gidilir: Bitlis İli, Ahlat İlçesinde bulunmaktadır.İl merkezinden araçlarla gidilebilir.
Adres: Bitlis İli, Ahlat İlçesi
6. Ahlat Müzesi
Birçok uygarlığın izlerini günümüze taşıyan Ahlat Müzesi ilk olarak 1971 yılında ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. Yakın çevresinin tek müzesi olması sebebiyle bölge bazında hizmet vermektedir. 2014 yılına kadar ziyaretçilerini ağırlayan müze, günümüz ihtiyaçlarını karşılama noktasında yetersiz kalınca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çağdaş müzecilik anlayışına uygun Ahlat Müze ve Karşılama Merkezi adında yeni bir müze yapılarak, 2014 yılında halkın hizmetine sunulmuştur.
Müzedeki eserler; Arkeolojik, Kentsel Bellek, Fuaye ve Bahçe olmak üzere 4 farklı alanda sergilenmektedir. Arkeolojik Salonda, Kalkolitik Çağdan başlayarak, Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Geç Tunç/Erken demir Çağı, Orta Demir Çağı (Urartu), Helenistik Dönem, Roma Dönemi, Doğu Roma Dönemi, Selçuklu Dönemi ve Osmanlı Dönemine ait eserler sergilenmektedir.
Kentsel Bellek Salonunda ise, Ahlat’ta hüküm süren devletler ve Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ait kısa bilgilerin yer aldığı panolar; Selçuklu Meydan Mezarlığı ve Ören Yerine ait bilgiler gibi yöreye ait bilgiler ile Sultan Alparslan’ın balmumu heykeli ve Malazgirt Savaşı’na ait görseller ve temel bilgiler yer almaktadır.
Fuaye Alanında, Ahlat’ın tarihçesi, ilk yerleşim yeri olan Harabeşehir Mağaralarına ait bilgi ve görseller; Akkoyunlu Dönemine ait koç lahitler ve bilgilendirme levhaları; Selçuklu Meydan Mezarlığı Ören Yeri ve müzenin konumu gösteren harita ile şahide örneği; Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde bahsi geçen ve Ahlat’a ait sözleri; Oğuz damgaları panosu; Ahlat için yazılmış bir şiirden alınan dörtlüğün bulunduğu panolar; küpler ve tavanda ise Selçuklu Sonsuzluk motifi işlenmiş olduğu asma tavan panosu yer almaktadır.
Bahçe Teşhirinde ise İslami Döneme ait taş eserler, kitabeler, mimari parçalar, küpler ve mezar taşları sergilenmektedir.
Nasıl Gidilir: İki Kubbe mah. İyiler mevkii Devlet bahçeli bulvarı Bitlis Yolu, 13400 Ahlas/Bitlis
Adres: İki Kubbe mah. İyiler mevkii Devlet bahçeli bulvarı Bitlis Yolu, 13400 Ahlas/Bitlis
7. Kadı Mahmut Camii
Kale içinde, İskender Paşa Camii'nin karşısındadır. Portal üzerindeki kitabede, H. 922 (M.1584) tarihinde Kadı Mahmut adlı bir zat tarafından yapıldığı görülmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1982-83 yıllarında onarım ve restorasyonu yapılan camiinin, yapılışı sade olup, Osmanlı mimari tarzı hakimdir.
Nasıl Gidilir: Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde bulunmaktadır. İl merkezinden araçlarla gidilebilir.
Adres: Bitlis İli, Ahlat İlçesi
8. Bitlis Etnografya Müzesi
Geçmiş yıllarda Vali Konağı olarak kullanılan bina, 2005 yılında Bakanlığımıza tahsis edilerek Bitlis Etnografya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Ahlat Müze Müdürlüğüne bağlı bir birimi olarak hizmet vermektedir. Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenen müze binası, bölgenin yerel dokusuna uygun olarak Ahlat taşıyla inşa edilmiş olup, doğal bir görünüme sahiptir. Tarihi bina; yarım bodrum, zemin+ 1 kattan oluşmaktadır. Zemin katta idari birimler, üst katta ise teşhir salonu bulunmaktadır.
Müzedeki eserler iki farklı alanda sergilenmektedir. Müzenin üst katında Etnografik eserler, bahçesinde ise taş eserler sergilenmektedir. Etnografik eserlerin sergilendiği salonda, yakın döneme ait (genel olarak Geç Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi) tekstil ürünleri, el işlemeleri, süs eşyaları, bakır işlemeciliği, sikkeler ve bölgenin Etnografik değerlerini yansıtan eserler yer almaktadır.
Bahçe teşhirinde ise yörenin mimari dokusuna ait süslemeli taşlar, çol, el değirmenleri ve mezar taşları bulunmaktadır.
Bazalttan yapılan bu mimari parçaların üzerindeki tezyinler, ziyaretçilere dönemin kültürü ve mimari yapısı hakkında bilgiler sunmaktadır. Bu eserler; yöre halkının hayat tarzını, dönemin sosyal, dini, teknik, ilmi ve mimari özelliklerini yansıtmaktadır.
Nasıl Gidilir: Taş, Cumhuriyet Cd. No:90, 13000 Merkez/ Bitlis
Adres: Taş, Cumhuriyet Cd. No:90, 13000 Merkez/Bitlis
9. Tatvan Kalesi / Tah-Tı Van Kalesi
Kanuni Sultan Süleyman’ın Vezirlerinden Zal Paşa tarafından Tatvan’ın bugünkü Tuğ Mahallesi'nde 1550-1560 tarihleri arasında yaptırılmış. İran Şahı Tahmasap, Adilcevaz ve Ahlat kalelerini istila ettikten sonra, bu kaleden Van’a yardım gitmesini önlemek için kaleyi yıkmıştır.
Nasıl Gidilir: Tatvan İlçesi'nde bulunmaktadır. İl merkezinden araçlarla gidilebilir.
Adres: Tatvan / Bitlis
10. Şerefiye Camii
Şehir merkezinin güneyinde, kışla ve hosor derelerinin birleştiği yerde kurulmuş ve camii, medrese, imaret, türbe kısımlarından oluşan bir külliyedir. Kitabesine göre, H.935 (M.1529) tarihinde IV. Şeref Han tarafından yaptırılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda, dikdörtgen plana sahip olan caminin şehirden görülebilen cephesi doğu tarafı olduğundan, bu yüze anıtsal bir değer kazandırılmak istenmiş ve ayrı bir özenle tezyin edilerek hazırlanmıştır. Minaresindeki tezyinat, Mihrabındaki motif ve kompozisyon dikkate değer özelliktedir. Camiinin kuzeyini kaplayan son cemaat yeri, dört silindiril sütuna dayanan beş sivri kemerle avluya açılmaktadır. Sütunlardan caminin kuzey duvarlarına kemerler atılmış ve böylece oluşan kare bölümler birer kubbe ile örtülmüştür. Mihrap yarım kemerli bir niş şeklindedir. Pencereler ve taç kapı Osmanlılar Dönemi'nde yapılmıştır.
Nasıl Gidilir: Bitlis il merkezinde bulunmaktadır.
Adres: Bitlis
11. Küfrevi Türbesi
1898 tarihinde, Bitlis mimari yapısından tamamen farklı bir tarzda yapılan türbe, Küfrevi Konağı’nın bahçesinde kurulmuş bir ziyaretgahtır. Dış görünüşü itibariyle İstanbul’ daki “Geç Dönem” türbelerine benzemektedir.
12. Çifte Kümbet (Ahlat)
İki kümbet yanyanadır, büyük kümbet Akkoyunlulardan Bugatay Aka ile Şirin Hatun’a küçük kümbet ise Esen Tekin Hatun’a aittir. Güney ve Batı cephesindeki kitabelerde, 1280 tarihinde yapıldığı yazılıdır.
13. BETAV Bitlis Prof.Dr. Fuat SEZGİN Bilim ve Kültür Evi
İslam Bilim tarihi ve Oryantalizm alanında yürüttüğü akademik çalışmalarıyla uluslararası arenada en tepede bulunan Prof. Dr. Fuat SEZGİN'in anısını yaşatmak adına Bitlis'te bilim ve kültür evi açılmıştır. BETAV tarafından restore edilen tarihi bina "BETAV Prof. Dr. Fuat SEZGIN Bilim ve Kültür Evi" Bitlis ve bölge halkının eğitim, sosyal, kültürel ve bilimsel çalışmalarına katkı sağlayacak niteliktedir.
Adres: Atatürk Mah. Feyzullah Cad. 1115 Sok. No:3 Merkez/BİTLİS
İletişim: 04342262600, 05536555513
14. Gökmeydan Camii
Aynı adı taşıyan semtte bulunan camii kitabesinde 1801; minare kitabesinde ise 1924 tarihleri verilmiştir. Güney-kuzey doğrultusunda dikdörtgen bir blok meydana getiren ve bir bahçe içinde bulunan camii, kıble tarafı sokağa baktığından, daha önemle işlenmiştir. Güney- batı köşesine yakın ayrı bir kule şeklinde minaresi yükselmekte kuzey-batı tarafında camiye ait ek bir yapı yer almaktadır. Ek bina ile camii yapısının teşkil ettiği ‘L’ plandaki kütlelerin çevrelediği bahçe kısmı zemini taşla döşenerek, buraya bir çeşit ön-avlu anlamı kazandırılmıştır.
Nasıl Gidilir: Bitlis il merkezinde bulunmaktadır.
Adres: Bitlis
15. Hacı Begiye Mescidi
Hacı Begiye, Gazi Begiye veya Behiye gibi adlarla da anılan bu yapı şehir merkezinde bulunmaktadır. Eskiden mescit, medrese gibi yapılardan meydana gelen küçük bir külliye imiş. Bugün elde kalan basit bir mescit ile üç kitabeden ibarettir. Kitabelere göre gerek mescit gerekse medrese H. 848 (M.1444) yılında Emir Hacı İbrahim Oğlu, Emir Hacı Mehmed tarafından yaptırılmıştır.
Nasıl Gidilir: Bitlis İl merkezinde bulunmaktadır.
Adres: Bitlis İl merkezi
16. Kureyşi Camii
Şehrin batı yakasındaki Zeydan Mahallesinde, kendi adıyla anılan Kureyşi semtinde bulunan camii, kitabesine göre H.1225 (M.1810) da tamir görerek şimdiki durumunu almıştır. Caminin çok eskiden zengin süslemelerle bezenmiş olduğuna dair belirgin izler bulunmaktadır. Ancak onarımlar sonucu bu süslemeler yok olmuştur. Ana bölüm ortasında bulunan sütun ve sütunu duvarlara bağlayan kemerlerle dörde ayrılmış, her bölümün üstü beşik tonozla örtülmüştür. Caminin batısındaki dikdörtgen planlı küçük türbede Sultan Kureyşi Hazretleri yatmaktadır.
Nasıl Gidilir: Bitlis İl merkezinde bulunmaktadır.
Adres: Bitlis İl merkezi
17. Memi Dede Mescidi
Şehrin güney tarafından girişindeki yamaçta bulunan mescidin kitabesi, içindeki türbe kısmı ile ilgilidir. Kitabede, H.980 (M.1572) tarihinde Ahmet Yunus adlı bir zatın yaptırdığı belirtilmektedir. Mescidin de aynı veya yakın bir tarihte yapıldığı tahmin edilmektedir. ‘L’ planlı yapının yarısı mescit, yarısı da türbe olarak düzenlenmiştir. Dikdörtgen planlı mescit bölümü, ortasında sivri kemerle desteklenmiş ve beşik tonozla örtülmüştür.
Nasıl Gidilir: Bitlis İl merkezinde bulunmaktadır.
Adres: Bitlis İl merkezi
18. Şeyh Hasan Camii
Şehrin kuzey-batısında, yükseliş mahallesindeki bir yamaçta bulunan caminin, kitabesine göre Haydar Ağa adlı biri tarafından H.1138 (M.1725) tarihinde yenilendiği belirtilmektedir. Bitlis’in tipik kızıl kahverengi taşıyla, muntazam yontulmuş bloklardan inşa edilmiş, doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir kütle meydana getirir. İki katlı olup üst kat cami olarak kullanılmaktadır. Bodrum katı ise mezarlık ve türbe odasından ibaret olup, burada Sultan Şeyh Hasan Hazretleri yatmaktadır. Eskiden kilise olduğu anlaşılan bu yapı, önce camiye çevrilmiş, sonra herhangi bir sebeple tahribe uğramış, zemin dolmuş, üste yeni bir kat şekli verilmiş ve bugünkü mescit meydana gelmiştir.
Nasıl Gidilir: Bitlis İl merkezinde bulunmaktadır.
Adres: Bitlis İl merkezi
BİTLİS'TE NE YENİR - İÇİLİR?